Güney Koreli Samsung, Çinli Huawei ve ABD’li Google, Apple’a kafa tutan aktörler olarak öne çıkıyor.
Teknoloji sitelerinde çoğu zaman kıyaslamalara rastlayabilirsiniz. iPhone’un özellikleri birçok kişi tarafından beğenilirken fiyat performansı ve App Store’daki özgür yazılım sınırlaması gibi faktörler Android tercihine neden olabiliyor.
Cnet, Android telefonlarda olup iPhone’larda olmayan yedi özelliği sıraladı.
1- Google’ın kullanmanızı istediği uygulamaları değil, sizin istediğiniz uygulamaları kullanın
Gmail’i bir iPhone’da varsayılan e-posta uygulaması olarak ayarlama özelliği, iOS kullanıcılarının Apple’dan yıllardır eklemelerini istediği bir şey. Apple’ın kendi uygulamalarını iOS’tan silme seçeneğini eklemesine rağmen, yine de varsayılan bir uygulama olarak ayarlayamazsınız.
2- Google Asistan sizin için her zaman hazırdır
iPhone’larda Siri var, ancak Android size Google Asistan veriyor. Google’ın dijital ses yardımcısını, Apple’ın Siri’sinden önemli kılan özelliği, Google’ın etkileyici veritabanını oluşturmasıdır.
Google Asistan, işletmeler ve adlar için ortak istekleri anlama konusunda kanıtlanmış bir yeteneğe sahip. Ayrıca, Siri’nin erişemeyeceği bir araç olan Google Arama ile daha fazla yanıt bulmanıza yardımcı olur.
3- Bölünmüş ekran modunda aynı anda iki uygulama kullanın
İPadOS 13 aynı anda birden fazla uygulama kullanmayı desteklese de iOS 13 ve iPhone desteklemiyor.
Bununla birlikte, Android kullanıcıları 2016’dan bu yana Android 7.0 Nougat’ın piyasaya sürülmesiyle birlikte bölünmüş ekran özelliğini kullanabiliyorlar.
4- Ana ekranınızı istediğiniz gibi özelleştirin
Apple’ın ana ekrana yaklaşımı, yüklü tüm uygulamaları birden fazla sayfada bir yere yerleştirmek olarak öne çıkıyor. Çoğu Android cihazı ise, bir ana ekran ve bir uygulama penceresi vererek iki yönlü bir yaklaşım benimsiyor. Ana ekran, ızgara düzenini izlemiyor ve uygulamaları istediğiniz yere yerleştirmenize olanak tanıyor. Her iki platform da uygulama grupları içeren klasörler oluşturmanıza izin veriyor.
Android’in yaklaşımının yararı, seçtiğiniz herhangi bir desende uygulama simgeleri düzenleyerek ana ekranı tamamen özelleştirebilmeniz ve Android’in farklı boyutlardaki widget’larını desteklemesi.
5- Telefonunuzu tamamen özelleştirmek için başlatıcıları kullanabilirsiniz
Başlatıcılar, Android özelleştirmesinin temeli olarak öne çıkıyor. Bu uygulamalar, ana ekran, uygulama bölmesi ve hatta telefonunuzdaki uygulama simgeleriyle etkileşiminizi tamamen değiştirmenize olanak tanıyor. Android telefonunuzda bir başlatıcı kullanmak, telefonunuzun nasıl görünmesinden hemen her yönünü özelleştirmenizi sağlayarak, telefonunuzu zaten olduğundan daha kişisel hale getirebilir.
6- Otomatik değişen duvar kâğıtları
Bir başlatıcıyı bulmak ve özelleştirmek için zaman ayırmak çok fazla iş gibi geliyor, ancak Android telefonunuzu sürekli taze hissettirmenin başka bir yolu var ve bu, iPhone’u olanların yapamayacağı başka bir şey – Google’ın Duvar Kağıtları uygulamasını kullanın.
Duvar Kağıtları uygulaması, bir şey yapmanıza gerek kalmadan ana ekranınızdaki ve kilit ekranınızdaki duvar kağıdını günlük olarak yeniler.
Aralarından seçim yapabileceğiniz birkaç farklı duvar kağıdı stili kategorisi vardır. En sevdiğinizi seçin ve gerisini uygulamaya bırakın.
7- Aynı anda video izlerken internette dolanın
Google Haritalar’da daha önce gezinmeye başladıysanız, yalnızca uygulamadan çıkıp bir kısa mesajı yanıtlamak için, mutlaka ekranın bir köşesinde küçük bir Google Haritalar penceresinin görünür kaldığını görebilirsiniz.
Android, 2017 yılında Android Oreo’nun piyasaya sürülmesiyle video uygulamalarından daha fazlası için sistem genelinde resim içinde resim modu özelliğini getirdi.
Google Haritalar ve video uygulamalarına ek olarak, desteklenen uygulamalarla video görüşmeleri için resim içinde resim özelliğini de kullanabilirsiniz.
Bu özellikte, bir YouTube videosu akışına başlamak ve ardından YouTube videosu ekranın bir köşesinde oynatmaya devam ederken internette sörf yapmak zevkli bir alternatif olabilir.