Guatemala’da, bazi çiftçiler ellerindekini satarak veya çok büyük meblağlarda borç alıp evlerini terk ederek iş aramak için şehirlere taşınıyor.
Onlardan biri de Darwin Mendez. Amerika Birleşik Devletleri’ne üç kez ulaşmayı denedi ve başaramadı. 23 yaşında, 30 bin dolar borçla Guatemala’dan ayrılmanın tek seçeneği olduğunu söylüyor: “Tarlada ne yetiştirirsek yetiştirelim kendimizi beslemeye yetmiyor. Ailemin karnını doyurmak için ABD’ye gitmek istiyorum.”
Uzmanlar, yükselen deniz seviyeleri ve daha yüksek sıcaklıklar nedeniyle iklim değişikliğinin dünya çapında yüz milyonlarca insanı yerinden edebileceğini söylüyor. Halihazırda yüksek düzeyde yoksulluk, yolsuzluk ve çatışmayla boğuşan yerlerde, küresel ısınmanın etkileri dünyanın en savunmasız topluluklarından bazıları için durumu daha da zorlaştırıyor.
Dünya Bankası tarafından bu ayın başlarında yayınlanan bir rapor, 2050 yılına kadar Sahra Altı Afrika, Güney Asya, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Asya, Doğu Asya ve Pasifik’te 216 milyon insanın kendi ülkeleri içinde hareket edebileceğini öngördü.
“İklim değişikliğinden etkilenmeyecek bölge yok”
BM Dünya Gıda Programı’na göre, Guatemala’da 5 yaşın altındaki tüm çocukların neredeyse yarısı kronik yetersiz beslenmeden muzdarip ve en savunmasız kırsal toplulukların bazılarında bu sayı önemli ölçüde daha yüksek.
Berkeley’deki California Üniversitesi’nde doktora öğrencisi ve Climate Impact Lab’de araştırmacı olan Nicholas Depsky, “Dünyanın iklim değişikliğinden ve göçten büyük ölçüde etkilenmeyecek bir bölgesine işaret etmek zor” dedi. Depsky, Güneydoğu Asya’dan Orta Amerika’ya, iklim değişikliği nedeniyle yerinden edilen insanların hareketinin ülkeler arasındaki siyasi çatışmaları körükleyebileceğini veya mevcut gerilimleri derinleştirebileceğini kaydetti.
NBC’ye konuşan Depsky’nin araştırması özellikle Orta Amerika’daki kuraklıklara odaklandı.
Guatemala, Orta Amerika’nın güney Meksika’dan Panama’ya kadar uzanan “Kuru Koridor” boyunca uzanan yüksek düzeydeki yoksulluğun olduğu, tahıl mahsullerine bağımlı bir ülke. Bu noktada iklim değişikliğinin en fazla etkileyeceği yerler arasında.
Depsky, Orta Amerika’da gelecekteki kuraklık tahminlerini modelleyen Çevresel Araştırma Mektupları dergisinde geçtiğimiz aralık ayında yayınlanan bir çalışmanın yazarlarından biri. Araştırmacılar, Kuru Koridor boyunca kuraklıkların şiddetinin, sıklığının ve süresinin yüzyılın sonuna kadar daha da kötüleşeceğini tahmin etti. Araştırmacı, iklim değişikliği nedeniyle şiddetli fırtınalar ve şiddetli sağanaklar dahil olmak üzere aşırı hava olaylarında da büyük olasılıkla bir artış olacağını söyledi.
İklim göçmeni
Kimin iklim göçmeni olduğuna dair yasal veya başka türlü net bir tanımın olmaması da bir sorun olarak görülüyor. İklim değişikliği, birinin evini terk etmeye karar vermesinin nadiren ana nedeni, ancak çoğu durumda bunun neredeyse bir bileşik faktör olduğu biliniyor.
İklim göçüne yardımcı olan ve farkındalığı artıran, kar amacı gütmeyen kuruluş İklim Mültecileri’nin direktörü Amali Tower, “İklim değişikliğinin mevcut kırılganlıklarla nasıl etkileşime girdiğine ve iklim değişikliğinin bu kırılganlıkları nasıl şiddetlendirdiğine, geçim kaynaklarını nasıl tehdit ettiğine, yoksulluğu nasıl artırdığına veya çatışmaya nasıl yol açtığına bakmak gerçekten önemli” dedi.
Guatemala Mariano Galvez Üniversitesi’nden iklim bilimci Paris Rivera, Guatemala’da, Eta ve Iota gibi tropik fırtınaların ve yıllarca süren şiddetli kuraklığın sadece mahsulleri yok etmekle kalmayıp aynı zamanda araziyi de hırpaladığını söyledi.
İklim krizi muhtemelen Guatemala’da ve dünyanın başka yerlerinde göç dalgalarını tetikleyecek olsa da, herkes sınırları geçme olanağına veya yeteneğine sahip olmayacak.
Depsky, “Kuru Koridor’da bir kuraklığın gelmesi durumunda çiftçilerin eşyalarını alıp kuzeye gitmesi kadar basit değil.” dedi.
Çoğu iklim göçünün muhtemelen yerinden edilmiş ve kendi ülkelerinde taşınmaya zorlanmış kişiler arasında olacağı tahmin ediliyor.
