Yükseköğretim Kurulu’lun (YÖK) Fransa’da hiçbir üniversitede lisans düzeyinde eğitim veren Türk dili ve edebiyatı veya Türkoloji bölümleri bulunmadığı gerekçesiyle Türkiye’deki Fransız Dili ve Edebiyatı ve Fransızca öğretmenliği bölümlerine öğrenci alımını durdurma kararı aldığı haberleri tartışma yarattı.
Kararın Türkiye’de şu an öğrencisi bulunmayan Fransız Dili ve Edebiyatı ve Fransızca öğretmenliği bölümlerini kapsadığı belirtildi.
Gerekçe olarak Fransa ile “mütekabiliyet” ve “mezun-istihdam ilişkisi” gösterilen kararın, Türkiye’nin Fransa’ya “Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasına yönelik” bir bildiri nedeniyle tepki gösterdiği yorumuna neden oldu.
Peki Fransa’da ilgili bölümlerin olmadığı doğru mu?
İddia ne?
YÖK yetkilileri, yaptıkları açıklamada Türkiye’de henüz öğrenci almaya başlamamış olan 16 Fransız Dili ve Edebiyatı ile Fransızca öğretmenliği bölümü ve programına yeni bir karara kadar öğrenci alınmayacağını söyledi.
Aksaray, Akdeniz, Ankara Sosyal Bilimler, Çankırı Karatekin, İstanbul Medeniyet, Karadeniz Teknik, Kırıkkale, Mersin ve Mehmet Akif Ersoy bu üniversiteler arasında.
Bu kısıtlama kararının alınmasında özellikle “mezun-istihdam ilişkisi” ve Fransa ile “mütekabiliyet” konularının etkili olduğu belirtildi ve “Bilindiği üzere Fransa’da hiçbir üniversitede lisans düzeyinde eğitim veren Türk Dili ve Edebiyatı / Türkoloji bölümleri bulunmamaktadır” dendi.
Reuters haber ajansına konuşan YÖK’ten bir yetkili, yeni karar kapsamında söz konusu alanlarda yeni bölümlerin de açılamayacağını söyledi.
Ancak karar, 300 Fransız yazar ve siyasetçinin bir ortak bildiriyle şiddet ve Yahudi düşmanlığı yaydığı iddiasıyla Kur’an-ı Kerim’den ‘bazı ayetlerin çıkarılmasını’ talep ettiği haberlerine bir yanıt olarak görülüyor.
Hükümet doğrudan Fransız yetkilileri eleştiriyor.
Erdoğan, bildiriye şu sözlerle tepki göstermişti:
“Biz Batı ülkelerini İslam düşmanlığı, Türk düşmanlığı konusunda uyardıkça adımız kötüye çıkıyor. Ey Batı, kutsal kitabımıza saldırdıkça biz sizin kutsallarınıza saldırmayacağız ama sizi alaşağı edeceğiz.”
Başbakan Binali Yıldırım ise bildiriyi “bir cehalet manifestosu” diye nitelemişti.
Diyanet İşleri Başkanı da bildirinin din istismarı olduğunu söylemiş, “Öyle büyük bir cehalet var ki sanki Kur’an-ı Kerim farklı inançlardan insanları öldürmeyi teşvik ediyormuş gibi bir mesaj var o bildiride” demişti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bildiriye sert tepki göstermişti.
YÖK yetkilileri ise bu kararın Fransa’ya bir tepki olarak alınıp alınmadığı konusundaki soruları yanıtsız bıraktı.
Doğru mu?
Ülkenin en tanınmış yükseköğretim kurumlarından Strasbourg Üniversitesi (Université de Strasbourg) ile başkent Paris’te bulunan Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Ulusal Enstitüsü INALCO (Institut National des Langues et Civilisations Orientales) Türkoloji ve Türk çalışmaları konusunda eğitim veriyor.
BBC Türkçe’ye konuşan Strasbourg Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Prof. Dr. Samim Akgönül, bu iki kurumda ilgili bölümlerin lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim verdiğini söyledi.
Akgönül, Strasbourg Üniversitesi Türk Etütleri Bölümü Lisans Programı Direktörü.
İki kurumun internet sitesinde paylaşılan programda, bilim, kültür, tarih gibi alanlarda dersler ile araştırmalar dikkati çekiyor.
INALCO, Fransa’nın önde gelen yükseköğretim ve araştırma kurumlarını içinde barındıran Sorbonne Paris Cité kuruluşuna bağlı.
Strasbourg’daki Türk Etütleri Bölümü Türk dili ve edebiyatı konusunda yükseköğretim düzeyinde araştırma ve çalışmalar da yürütüyor.
Fransa’da çok sayıda yükseköğretim kurumunun Türk dili ve edebiyatı veya Türkoloji alanında araştırma projeleri yürüttüğü, kültürel çalışmalar yaptığı, çeşitli üniversitelerde yan ve seçmeli ders olanağı sunduğu biliniyor.
Samim Akgönül, kararı “sabun köpüğü gibi, iç politika ve erken seçimlere yönelik bir hamle” diye niteliyor.
Söz konusu bildirideki açıklamaların Fransız devletini bağlamadığını söyleyen Akgönül, kararın Fransa’yı değil Türkiye’deki öğrencileri ve akademisyenleri, aynı zamanda da kültür-bilim çalışmalarını etkileyeceğini söylüyor.
Akgönül, “Kimya bilmek gibi, Fransız dili ve edebiyatını öğrenmek köklü bir disiplini öğrenmektir” diyor.
YÖK yetkilileri, BBC Türkçe’nin “Karar Fransa’ya bir tepki olarak mı alındı?” sorusunu yanıtsız bıraktı.
Bazı siyasiler ve yorumcular karara tepki gösterirken, sosyal medyada birçok kullanıcı “Karar kimi cezalandırıyor?” diye sordu.
Öne çıkan bazı tweetler şöyle:
“YÖK: Fransızca bölümlerine öğrenci alınmayacak!” Doğruysa, çok yazık! Ana akım dillerinden birinin “cezalandırılması” inanılır bir olay değil. O dili kullanan başka, dilin kendisi başka. Dilin ne günahı var?
— O. Faruk Loğoğlu (@OFarukLogoglu) 10 Mayıs 2018
Bunu anlamak mümkün değil. Fransa’ya kızıp filolojiye öğrenci almamak. Vasatlığın vesikası kararlar bunlar. https://t.co/PytCfGZd1s
— Batuhan Aydagul (@baydagul) 10 Mayıs 2018
Türkiye’deki Fransızca dili-edebiyatı bölümlerine öğrenci alınmayacakmış. Bir ülkeyle yaşanan sorunlar o ülkenin dilinin öğretilmemesini, o dilin akademik bölümlerinin kapatılmasını gerektirmez. Dil bilmek başkaları için değil, bizim için önemli. Hangi mantıkla bunu yapıyorsunuz?
— Hasan Kösebalaban (@hkosebalaban1) 10 Mayıs 2018
İnce bir diplomasi daha…Türkçe’de kullandığımız 5000 kadar Fransızca kelimeyi nasıl yapacağız bu durumda? Onlar da yasak mı bir süre??? https://t.co/4Vnhy74H0r
— Selina Doğan (@_SelinaDogan) 10 Mayıs 2018
YÖK, Fransa’da bazı kişileri protesto amacıyla Fransızca bölümlerine öğrenci almayacağını açıkladı.
Fransızların yaptıkları (1) ayıp, YÖK’ün yaptığı (1000) ayıp.
Türk’ün eğitimi, Fransızın tutumuna endekslenmiş.
YÖK Bşk kime yaranmak istiyor?— Sabri Uzun (@SabriUzun28) 10 Mayıs 2018
Ayrıca FRA dili Türkçe’yi en çok etkileyen batı kökenli dildir ve dil devrimi sonrası Türkçe’ye geçen batı kökenli kelimeler hem kültürel etki ile hem de fonetik açıdan Türkçe’ye uygun olduğu için yine FRA kökenlidr. Türk akademi dünyasında Fransızca’nın örselenmesi büyük hatadır
— Onur (@Tweets4Onur) 10 Mayıs 2018