Miting PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla bulunduğu Tekirdağ Cezaevinde yaşamına son veren Zülküf Gezen şahsında tüm demokrasi şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Kitleyi selamlayan Sultanbeyli Belediye Eşbaşkan Adayı Ülker Özatik arkadaşlarının tecride karşı açlık grevinde olduğunu dile getirerek, tecridin kaldırılmasını, annelerin ağlamamasını istediklerini söyledi. Nihat Akdoğan ise ağır ve zorlu bir süreçten geçildiğini dile getirerek, ağır bedeller ödeyerek bu günlere gelindiğini vurguladı.
‘NEWROZ’UN EN HAKİKATİ İMRALIDA’DIR’
Ardından konuşan HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu, 31 Mart’ta sandıklara gidip oy kullanarak AKP-MHP iktidarının geriletilmesi gerektiğini belirterek, “Ama 31 Mart’tan önce Newroz var. Bizim mitingimiz Newroz’dur. Biz oylarımızı Newroz ruhu ile kullanacağız. Newroz’un ruhu ile bu kayyımları oturdukları koltuklardan atacağız. Newroz ruhu şimdi nerede akıyor. Tecride karşı direnişlerde akıyor. Leyla’larda, Nasırlarda akıyor. Eğer Newroz umut demekse açlık grevcileri umudumuzun en tazesidir. Eğer Newroz direnmek demekse onlar bizim en önde yürüyenlerimizdir. Newroz’un en hakikati İmralı’dadır. Newroz Sayın Öcalan’ın direnişindedir. Biz bu tecridi yıkacağız. Mutlaka yıkacağız” diye konuştu.
‘HALK KAYYIMLARIN BİLETİNİ ÇOKTAN KESTİ’
Ardından konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, halkı Kürtçe Türkçe selamladı. Leyla Güven, Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın selamlarını getirdiğini dile getiren Buldan, “Gittiğimiz her yerde büyük coşkular var. Tıpkı bugün burada olduğu gibi. Aynı moral aynı heyecan var. Özellikle kayyımların atandığı yerlerde halkımız sabırsızlıkla 31 Martı bekliyor. O kayyımların biletlerini çoktan kesmişler. O kayyımları Ankara’ya Tayyip beyin yanına gönderecekler” dedi.
‘KURAN’I ELİNE ALIP DİNİ İSTİSMAR EDEN SİZ DEĞİL MİSİNİZ?’
Tayyip Erdoğan’ın her gittiği yerde sinevizyonlarda kendilerini gösterdiğini hatırlatan Buldan, “Bir bakıyorsunuz Kürt düşmanı olmuş bizlerin eski konuşmalarımızı gösteriyor. Bir bakıyorsunuz kadın düşmanı olmuş. Taksim’de polis ablukasını protesto eden kadınların ezanı protesto ettiğini ileri sürerek yalan söylüyor. Türkiye halklarına hakaret etmeye, küfür etmeye ne yazık ki devam ediyor. Bugün de yaptığı konuşmada HDP’lilerin dinsiz imansız ve ateist olduğunu iddia ediyor. Buradan sormak istiyoruz. Peki, siz değil misiniz 24 Haziran seçimlerinde yaptığınız mitinglerde elinizde Kuranı alıp dini istismar eden? Siz değil misiniz camilere AKP’nin afişlerini asıp camilerde seçim çalışması yapan? Biz dini de imanı da, Allah’ı da sizden öğrenmedik. Biz bin yıllardır ibadetimizi bu topraklarda yapıyoruz. Eğer siz bilmiyorsanız size de öğretiriz. Gelin bu halktan din dersi alın. Bugün çıkmış Yeni Zelanda’da işlenen katliamın hesabı sorulmazsa biz gereğini yaparız diyor. Yahu Yeni Zelanda çok uzak. Sen Ankara’nın, Suruç’un, Diyarbakır katliamların hesabını ver. Ondan sonra çık istediğin kadar konuş” diye belirtti.
‘İSTANBUL’DA AKP’Yİ SİLECEĞİZ’
AKP’nin Türkiye’yi yalan ve talanla yönettiğini belirten Buldan, seçimlerde oyları demokrasiden insan haklarından yana olan adaya vereceklerini belirtti. İstanbul’da AKP’yi sileceklerini belirten Buldan, “İsim de vermiyorum. Siz kim olduğunu biliyorsunuz. Oylarımız ona akacak. Kadınlarımız ve gençlerimiz için vereceğimiz oylarla mutlaka kazanacağız. Bizim meselemiz 31 Mart bir koltuk kazanma meselesi değildir. Bizim meselemiz aynı zamanda yarınlarımızı geleceğimizi demokratik bir şekilde barışa adalete olan inancımızla yönetmektir. Bunun için de gece gündüz çalışıyoruz çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
‘TEK TALEPLERİ TECRİDİN KALDIRILMASI’
Leyla Güven’in 132 gündür açlık grevinde olduğunu hatırlatan Buldan, “Sevgili Leyla ile birlikte cezaevlerinde ve dışarıda yüzlerce arkadaşımız bedenini açlığa yatırmış. Tek bir talepleri var. Tecrit kalksın diyorlar. Bunun için her gün Adalet Bakanlığına çağrı yapıyorlar. İki gün önce Zülküf Gezen yaşamını yitirdi. Çünkü tecridin kalkması için yaşamına bilerek son verdi. Biz de buradan bir kez daha açlık grevinde olan arkadaşlarımızın mutlaka ama mutlaka talebinin dikkate alınmasını istiyoruz. Cezaevlerinde cenazelerin çıkmasına asla müsaade etmediğimizi bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz. Bütün bunlar için ama ayrıca cezaevlerinde tutuklu olan milletvekilleri, belediye eşbaşkanları arkadaşlarımız, barış isteyen aydın, yazar ve akademisyenlerin özgürlüklerine kavuşması için 31 Mat tarihi çok önemli bir tarihtir” diye ifade etti.