Anayasa profesörü Osman Can, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı eylem planının “işin esasından çok teknik düzenlemeler” olduğu görüşünde. Eylem planında “bir sürü iyi niyet ifadesi” olduğunu belirten Prof. Dr Osman Can, euronews’e yaptığı açıklamada “Orada sık sık değer yargılarına atıf var ama zaten bu konularda sorun olmadığını düşünüyorlar, yani ordaki bu kavramların yer alması burda sorun olduğuna ilişkin değil. Yani KHK ile ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyorlar, HSK’ya bir eleştiri yok o yüzden onlar adalet ya da eşitlik kavramlarını ele alıp değerlendirirken aynı şeyi kastetmiyorlar. Mesela eşitlik, daha fazla özgürlük derken kendilerine oy veren insanların ufak tefek sıkıntılarını kastediyorlar.” diyor.
“Temel hak ve hürriyetler ile ilgili birçok şey yapılacak deniyor ama iktidar tek elde toplanmış durumda” diyen Osman Can, “Bazı konularında olumlu gibi görünen durumlar var ama burada karar verecek olanlar kimler? Üniversiteler, bürokraside kadrolaşma tamamen doldurulmuş durumda. Nasıl olumlu değerlendiriyorlar ben bunu anlamıyorum.” ifadelerini kullandı. İktidarın paylaşılmasının şart olduğunu belirten Prof. Dr Can, “Bunun olmadığı yerde anayasa da yoktur özgürlük de yoktur.” diye konuştu.
İnsan hakları eylem planı tüm sorunlara nihai bir çözüm getirecek nitelikte. Bize de artık iş kalmayacağına göre, bir köşeye çekilip anılarımızı yazmaya başlayabiliriz. Şöyle başlayacağım:
2 Mart 2021’de İnsan Hakları Eylem Planının açıklanması ile tüm hayatım değişmişti…— Kerem ALTIPARMAK (@KeremALTIPARMAK) March 2, 2021
Türkiye’deki insan hakları sorunlarının tamamının temelinde hukuk devletine ilişkin yapısal sorunlar olduğunu belirten insan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın detaylarını açıklamadan önce yaptığı yazılı açıklamada, eylem planına ilişkin ciddi bir beklenti içinde olmadığını belirtti.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlar nedeniyle verilen tutukluluk kararlarını örnek gösteren Altıparmak, “Yargının bağımsız ve tarafsız karar vermesini imkansızlaştıran yapısal sorunlar ile birinciden bağımsız olmayan ve fakat ayrı bir başlık altında incelenmesi gereken yasaların (özellikle de ceza kanunlarının) keyfi ve geniş yorumundan kaynaklanan öngörülemezlik sorunlarına ilişkin cevabı olmayan hiçbir eylem planı bir ilerleme sağlamaz” dedi.
Hükümetin bunları sorun olarak görmediğini belirten Altıparmak, “Zaten görürse de yapılacak düzenlemelerin sadece yasa değil Anayasa düzeyinde olması lazım. Bunun için de tüm aktörlerle oturup konuşması lazım. Bunların hiçbiri yapılmadığına göre bu iki temel sorun kalacak, Avrupa’dan Kavala ve Demirtaş kararlarının uygulanmasına ilişkin gelecek tazyike karşı, kozmetik bazı değişikliklerle yine süre kazanılmaya çalışılacak demektir.” ifadelerini kullandı.
Ömer Faruk Gergerlioğlu ise İnsan Hakları Eylem Planı ile ilgili olarak, kendisine yönelik Twitter’da yaptığı bir paylaşımdan dolayı verilen mahkumiyet kararı ile aynı zamana denk geldiğini belirterek, bunun ‘trajikomik’ olduğu yorumunda bulundu.
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – KAMURAN SAMAR