Ruth Michaelson ve Deniz Barış Narlı tarafından kaleme alınan değerlendirmede, davanın “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sivil topluma karşı son yaylım ateşi olduğu” iddia edildi.
Yazıda KCDP’nin genel sekreteri Fidan Ataselim’in “Bunu sadece bize yönelik bir saldırı olarak görmüyoruz. Bizce bu saldırı Türkiye’deki tüm kadınlara, toplumsal hareketlere ve demokratik kamuoyuna karşı düzenlendi” ifadelerine yer verildi.
Platformdan dün yapılan açıklamada dava gerekçesine ilişkin “hukuksuz ve hiçbir dayanağı olmayan iddialarla ‘kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürütmek’ suçlamasıyla fesih davası açıldığını kamuoyunun bilgisine sunuyoruz” denmişti.
Değerlendirmede, ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Türkiye direktörü Emma Sinclair-Webb’in “Çok provokatif. Yetkililer bunun çok başarılı ve hayli görünür bir kampanya olduğunu çok iyi biliyor. Bu grubun peşine düşmek çirkince ve tamamen orantısız. Neyin peşindesiniz? Herkes bunun gülünç olduğunu biliyor” ifadelerine de yer verildi.
Webb, yorumlarında şunları savundu:
“Nihayetinde bu, kadınları birbirine düşürmek için atılan kutuplaştırıcı bir adım. Aynı zamanda da seçim sürecine girerken toplumsal uyuşmazlığı daha da artırıyor. Erdoğan kadınları birbirine düşürüyor. Bunu da ahlaksız diye niteleyebildikleri bu kadınlarla dindar, inançlı, muhafazakar kadınları karşı karşıya getirerek, bu kesimden destek toplayabilmek amacıyla yapıyor. Bir kültür savaşı çıkarmaya çalışıyorlar.”
KCDP’nin kurucusu Gülsüm Kav ise mücadele edeceklerini belirterek “Bu, kadınların yaşama hakkına bir saldırı. Mücadelemizden ve haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kanunsuz kararın geri çevrilmesi için halkla birlikte mücadele vereceğiz” dedi.
Guardian, Türkiye’nin geçen yıl İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını da hatırlatarak, Erdoğan hükümetinin bunun üzerine çoğu KCDP tarafından organize edilen büyük protestolarla karşılaştığını yazdı.
Değerlendirmede ayrıca KCDP’ye yönelik kapatma davasının kadın cinayetlerinin arttığı bir döneme denk geldiğine de dikkat çekildi.
KCDP’ye göre geçen yıl 416, Ocak-Mart 2022 arasındaysa 72 kadın erkek şiddeti nedeniyle öldürüldü.
