Devasa büyüklükteki hastanede hastalar ve çalışanlar binlerce adım atmak zorunda kalıyor. Hastane yönetiminde liyakata uygun olmadan atanan profesörler olduğu belirtiliyor.
“Avrupa’nın en büyük hastanesi” diye övülen Bilkent Şehir Hastanesi, 31 Mart yerel seçim sürecinde açılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptığı hastane için “Ankara Bilkent ile tamamı nitelikli 12 bin 100 yatak, 2 bin 831 poliklinik 410 ameliyathane sayısına ulaştık” demişti.
Cumhuriyet’in haberine göre söz konusu hastanede eksiklikler bitmiyor, hastalar ve sağlık çalışanları ise şikâyetçi.
Öncelikle hastaneye gelenler, yön tabelası yetersizliğinden dolayı otopark alanından başlayarak yolunu bulmakta güçlük çekiyor. Hastanenin uzak olmasından dolayı hastalar işlerini bir günde halletmeye çalışıyor. Ancak hastane içerisindeki binalar arası mesafeden dolayı binlerce adım atmak zorunda kalıyorlar.
Bu durumdan sadece hastalar değil sağlık çalışanları da şikâyetçi. Doktorlar, hastalar için ringlerin olduğunu ama sağlık çalışanlarının her yere yürüdüğünü söylüyor. Doktorların arasında “20 bin adım atmadan eve gittiğim yoktur” diyenler bulunuyor.
Kendisi havaalanında gibi hisseden doktorlar var. “Bir ameliyat için kendi bölümünden ameliyathaneye gidiş geliş sırasında beş buçuk kilometre yürümüşüm” diyen doktor bile var.
Asansörlerin bozuk olduğunu, çalışan asansörlerin de her katta durduğunu belirten doktorlar, çöp ya da yemek asansörünü kullandıklarını söylüyorlar.
Doktorlar, şehir hastanesine geldikten sonra bilimsel çalışma sayılarının da yarı yarıya düştüğünü belirtiyor.
Sağlık personellerinin çalışma koşullarının göz önüne alınmadığı hastanede, morg bölümü güneş alırken bir alt katındaki patoloji bölümü çalışanları, mesaisini güneş görmeden bitiriyor. Personel odalarının çoğu güneş ışığından mahrum. Hastane kampusu içinde hizmete açılmayan binalar mevcut. Hastaların yürüdüğü yollar arasında inşaat çalışmaları devam ediyor.
Sağlık çalışanları gazlı bezin bittiği durumları gördüklerini anlatıyor. Hastalar, ameliyat öncesi giymek zorunda oldukları varis çorabını kendilerinin aldığını söylüyor. Kalp kapakçığı ameliyatı olmak zorunda olan hastaların ise iki aydır beklediği belirtiliyor.
Hastane yönetiminde ise liyakatla gelmeyen ve bir günde “profesör” olan hekimler olduğu ifade ediliyor. Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden gelen doktorlar ise dört kişilik hekim odalarında tek bilgiyasar ile çalışıyor.