Çoğu kişinin pazarlama ürünü olarak eleştirdiği anneler günü gerçekten öyle mi?
Anneler gününün kökeni nereye dayanıyor? Arkasında nasıl bir mücadele var?
Euronews Türkçe bu soruların cevaplarını derledi:
Anneler Günü köklerini üç farklı etkinlikten alıyor.
Yunan mitolojisinde Zeus’un annesi Rhea için ilkbaharda kutlamalar yapıldığı belirtiliyor. Bunun yanında payen geleneklerine göre ilkbaharda doğanın yeniden canlanması da kutlanıyor.
Hristiyanlıkta ise Paskalya döneminde, 40 gün boyunca hayvansal gıdaları yememek kaydı ile tutulan oruç yani ‘Lent’in dördüncü pazarında anneler için özel bir kutlamayı görmek mümkün.
Tüm aile halkı pazar ayinini en yakın kiliseye gitmek yerine bölgenin en önemli ve büyük katedraline giderek kutluyor. ‘Kilise Ana’ adı verilen kutlama sayesinde yılda en azından bir kere tüm aile fertlerinin bir araya gelmesi sağlanmış oluyor.
Yeni Dünya’da ise Anneler Günü’nün kaynağını kadın hareketleri oluşturdu. Amerika Birleşik Devletleri’nde Julia Ward Howe 1870’de ‘Anneler Günü Açıklaması’nda bulundu ve tüm anneleri dünyada barış sağlanması için bir araya gelmeye çağırdı.
Türk Kadınlar Birliği’nin girişimleri ile 5 Mayıs 1955 tarihinde, mayıs ayının ikinci pazar gününün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘Anneler Günü’ olarak kutlanmasına karar verildi. O yıl, yılın annesi olarak 98 yaşındaki Erzurumlu Nene Hatun seçildi.
Nene Hatun ilk çocuğu ve sonradan doğan iki oğlunu 1. Dünya Savaşı’nda kaybetmişti. Zatürre nedeniyle kaldırıldığı hastanede 22 Mayıs 1955’te vefat etti.
Ama Anneler Günü’nün bugünkü tanıdığımız halinin yaratıcısı olarak Howe değil, Anna Jarvis kabul ediliyor. Zira Amerikalı aktivist, barış adına dünyada ilk defa “anneler kulübü” kuran kişi.
Kendisi aynı zamanda anneler günü için 500 anneye beyaz karanfil göndererek çiçek verme geleneğini de başlatan kişi olarak kabul ediliyor. ABD’de ‘Anneler Günü’ kutlamaları 1914’te resmiyet kazanıyor. Hayattaki annelere beyaz, vefat edenlere ise kırmızı karanfil gönderilmesi bir gelenek halini alıyor.
Dünya savaşları ise ‘Anneler Günü’nün tüm ülkelerce resmileşmesini sağlayan faktörler. Böylece hem savaşlarda hayatlarını kaybeden ebeveynler hem de çocuklar anılıyor.
Türkiye’de mayısın ikinci pazar günü kutlanan Anneler Günü, ABD, Avustralya, Brezilya Yeni Zelanda, Kanada ve Almanya’da da yine aynı tarihte anneleri mutlu ediyor. İngiltere ve İrlanda ise ‘Anneler Pazarı’ adını alan kutlama, Paskalya kutlamalarından 3 hafta önce gerçekleştiriliyor. Yani anneler hediyelerini mart ayında alıyor.
Birçok Orta Doğu ülkesinde ise tarih mart ekinoksuna göre belirleniyor.
İspanya, Portekiz ve Macaristan’da ise bu tarih mayısın ilk haftasına kayıyor. Polonya’da her 26 Mayıs Anneler Günü olarak sabitlenmiş. Fransa ve İsviçre’de ise bu tarih mayısın son pazarına denk getiriliyor ve bazı yıllar haziran ayının ilk günlerine kadar sarkabiliyor.
Anneler Günü’nün kökeninde ticari bir kaygı yatmamasına rağmen girişimciler bu kutlamayı bir kazanç kapısı olarak görmekten geri durmuyor. Günümüzde bu kutlama için dünyada milyarlarca dolar harcanıyor.
Anna Jarvis, ABD’de bu günün ticari bir hal almasını ağır şekilde eleştiriyor ve ulusallaşmasını engellemeye çalışıyor. Hatta annelere hediye edilen şekerlemelerin çoğunun hediye edenler tarafından yendiğinden ve kutlamanın anlamını kaybettiğinden şikâyet ediyor.