Türk hukuk sistemindeki yaygın uygulamaya göre gizlice alınmış bir ses kaydının delil sayılabilmesi için, kaydın yargı kararıyla yapılmış olması gerekiyor. Yargıtay bir hakaret davasında sıradışı bir karara imza attı.
AA’nın haberine göre, Antalya’da yaşayan Mehmet B., telefonda kendisine hakaret eden kişinin sesini telefonla kaydetti. Ses kaydını delil olarak sunarak bu kişiden şikayetçi olan Mehmet B.’nin talebi üzerine dava açıldı.
Antalya 3’üncü Sulh Ceza Mahkemesi, hakim kararı olmaksızın gerçekleştirilen ses kayıtlarının hukuka aykırı olmadığına hükmedip davacının tazminat talebini reddetti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 18’inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Kararın gerekçesinde şöyle dendi: “Kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur.”